Çerçeveler

Karşınızda meşhur yivli çerçevemiz. Pek çok yönden olağanüstü tasarım. İlk kez 1926’da Oyster’larımızda sunulan bu çerçeve, öncelikle kasaya sıkıca vidalanmış olan ve bu sayede saatin su geçirmezliğini tamamlayan ilk tasarımıyla göze çarpıyordu.

Ancak çerçeve, 1953’ten bu yana saatlerimize preslenerek sabitleniyor. Bazıları onu neden hâlâ saatlerimizde tuttuğumuzu ve karakteristik geometrisini daha da belirginleştirdiğimizi merak ediyor olabilir. Cevabı çok basit. Yivli çerçeve önceden saatin sadece toz ve su geçirmezliğini sağlayan parçalardan biriydi ama şimdi en küçük bir ışık hüzmesini bile benzersiz biçimde yansıtmak için kullanılıyor. Yalnızca 18 karat altın veya 950 platinden üretilen yivli çerçevemizin yivlerini ve rötuşunu, fonksiyonel amacına adadığımız aynı tutkuyla geliştirdik. İster bir bakışta ister sadece bir yansımada olsun herkes onun karakteristik özelliğimiz olduğunu hemen bilir.

Karşınızda iki renkli Cerachrom çerçeve diski. İki renkli ancak monoblok. İlk kez 2013’te GMT-Master II modelinde tanıtılan bu özel kontrastlı kompozisyon, olağanüstü teknik ustalıktan doğdu.

İki farklı rengi, yüksek teknolojiyle kütlesi renklendirilmiş tek bir seramik blokunda bir arada sergileyebilmek için kendi endüstriyel işlemlerimizi geliştirmemiz gerekti. Sinterleme olarak bilinen, çok yüksek bir sıcaklıkta son bir ateşleme, mükemmel kromatik birlikteliği mühürlüyor ve küresel bir alametifarika yaratıyor: bir disk, iki renk ve simgeleşmiş daha pek çok kombinasyon.

Karşınızda tek yönlü döndürülebilir çerçevemiz. Tüm dalış saatlerimiz onunla donatılır. 60 dakika kademeli diski, dalgıçların yüzeye geri dönmeden önce dalış sürelerini tek bakışta ölçebilmelerini sağlar.

Değerli mandalı, diskin yanlış yöne doğru dönmesini engelleyerek saati takan kişiye ihtiyaç duyduğu güvenliği sunar. Paslanmaya karşı dirençli Cerachrom çerçeve diskinde, dakika ölçeği üzerinde “sıfır” konumunda bulunan parlak kapsül, en derinlerde bile görünürlüğünü korur. Tüm bu karakteristik parçalar, tek bir yönü işaret eder: Yola devam etmek üzere ihtiyaç duyulan güveni.

Karşınızda ilk kez 1963’te Cosmograph Daytona ile tanıtılan takimetrik ölçeğimiz. Değerli metallerden veya ileri teknoloji seramikten üretilen çerçeveye kalıplanan bu ölçek, bu ikonik modeli tek bakışta tanınır kılıyor.

Alışılagelmişin dışındaki kademe sistemi, ona dikkat çekici bir gizem katıyor. Birimleri 400’den 60’a doğru azalan bir sırada, aralıkları gitgide açılarak sıralanıyor… Dikkat çekici bir gizeme sahip olan bu düzensizliği sayesinde hızın belirlenen bir mesafeye karşı, anında ve olağanüstü bir dakiklikle ölçülebilmesine imkân tanıyor. Kronograf başlatılıp durdurulduğunda ise sonucu anında okumak mümkün. Kullanımı son derece kolay. Ve hızlı. Siz bir sonraki başarınız için yarışırken kullanın diye, kendi performansınızın mesafesini ölçebilmeniz için var.

Karşınızda Oyster Perpetual Sky-Dweller’da bulunan Ring Command sistemimiz. İlk kez 2012’de kullanıma sunulan bu patentli yenilik, çerçeve ile kurma kolu ve saatin kalibresi arasında bir sinerji oluşturuyor. Kurma kolu hiç kullanılmadan, sadece çift yönlü döndürülebilir yivli çerçevesi döndürülerek kolayca işlev atanabiliyor.

Saat 12’de nötr konumda. Saat 11 konumunda takvimi gösteriyor. Saat 10 konumunda yerel saati, saat 9 konumunda ise referans saati. Günün veya gecenin hangi saatinde olursa olsun, onu ayarlamak çok kolay; yalnızca Sky-Dweller’da bulunan Saros yıllık takvimini ayarlamak söz konusu olduğunda bile. Ring Command sistemi, herkese kendi hayat yolculuklarında karşılarına çıkabilecek karmaşık pek çok değişkene, sadece basit bir hareketle uyum sağlayabilmelerini mümkün kılan bir araç sunuyor. Bir aktarmalı uçuştan, bir zaman diliminden diğerine, her türlü yolculukta. Daima yeni ufuklara.